GÜZEL GÖREN GÜZEL DÜŞÜNÜR,GÜZEL DÜŞÜNEN HAYATINDAN LEZZET ALIR. MySpace Graphics
MySpace Graphics

   
  BEŞİRİ LİSESİ MEZUNLARI
  Site Yöneticisinden
 
Beşirili olarak kendine güvenen,bilim ve teknolojiyi yakından izleyen,kendini sürekli yeniliyen,okuyan,inceliyen,katılıma,paylaşıma ve takım çalışmasına dayalı bir kişilik kültürünü benimseyen,bölgenin ve ilçemizin gelişimini,halkın eğitim ve kültürel düzeylerini geliştirici araştırıcı ve yaratıcı,hiç bir menfeat gözetmeksizin yapmak isteyen varsa bekleriz.bize yazın lütfen DEĞERLİ OLDUĞU GİBİ DEĞER VERMESİNİ BİLEN SEVGİLİ BEŞİRİ'Lİ(KOBİN'Lİ)HEMŞERİLERİM SİZLERİ ALLAH'IN(CC)SELAMIYLA SELAMLIYORUM.BU GÜZEL İLÇEMİZİN TÜM DÜNYA'YA ADINI DUYARMAK BİZLER AÇISINDAN BİR GÖREV OLDUĞU GİBİ SİZLERİNDE DESTEĞİNE İHTİYAÇ OLDUĞUNU BELİRTMEK LAZIM.SORUNLARINI GÜZELİĞİNİ TARTIŞMAK VE ÇÖZÜMLEMEKTE BİZLERE VE SİZLERE DÜŞER.SUSMAK VE BAKMAKLA OLMAZ NE YAPMAK LAZIM SÖYLEMEK,TAKİP ETMEK,YAZMAK,UĞRAŞMAK LAZIM ELBETE.BAZI ŞEYLER VARDIR MÜCADELEYLE OLUR,BAZILARI EMEKLE,BAZILARI UĞRAŞLA,BAZILARI SÖYLEMLE.EVET BU SORUYU SORDUKMU HİÇ KENDİMİZE BEN BEŞİRİ'Lİ OLARAK NE YAPABİLİRİM BU GÜZİDE İLÇEME İŞTE O ZAMAN ÇOK ŞEY DEĞİŞEÇEK BU KOBİN'DE, O DEĞİŞİM ZAMANI ŞİMDİ İŞTE HEMŞERİM,ABİCİM, CAN KARDEŞİM,BEŞİR'Lİ ALİ,MEHMET,HASAN,KEMAL,ŞEVKET,HÜSEYİN,ÖMER GELİN HEP BİRLİKTE ELELE VERELİM SORUNLARI VE GÜZELİKLERİ BİRLİKTE GÖRELİM VE ÇÖZELİM.BEN BURDAYIM HAZIRIM VARIM O ZAMAN BUYRUN.BATMAN ÜNİVERSİTESİ BÜNYESİNDE NEDEN BİR FAKÜLTE VEYA YÜKSEK OKUL VEYA ÇOK PROGRAMLI LİSE(ÇPL),TOKİ YAPIMI,SPOR KOPLEKSİ,ÇİM SAHA,TARİHİ MEKANLARIMIZIN TANITIMI VE RESTORESİ MESELA

(Ayrancı Köyü'nde bulunan ilk çağ süryanilerinin önemli dinî merkezlerinden biri Manastır.
Bu manastır; aynı zamanda Mardin'deki Deyr-ul Zahfaran Manastırı ile irtibat sağlayan ve Papaz yetiştirmek için eğitim veren bir külliye görevi üstlenmiştir.) EVET İLÇEMİZ BEŞİRİ TERK EDİLMŞLİĞİN VERMİŞ OLDUĞU BİR YANLIZLIK İÇİNDE,MALESEF TERK EDİLMİŞ BİR ŞEHİR GÖRÜNÜMÜNDE OLMAZ BEYLER BU GÜZELİM İLÇE BÖYLE TERK EDİLMEZ DAHA GÜZELİNE LAYIK OLMALI.OLMASI GEREKENİ HEPİMİZ YAPARSAK ÇOK DAHA GÜZEL OLMAZMI TABİKİ OLUR NEDEN OLMASIN.BEN SORARIM SİZLERE YARDIMLAŞMANIN ŞİMDİ TAM ZAMANI İLÇE GENELİNDE GENÇLERLE BİRLİKTE GENÇLİK GÜNLERLİ DÜZENLEYİP İLÇE İÇİN NELER YAPABİLİRİZ ÖNERİ VE KARŞILIKLI İSTİŞARELER YAPILIP ÇOK GÜZEL KARARLAR ALINABİLİR.HER ALANDA BAŞARI SAĞLANMIŞ OLUR O ZAMAN.ÖRNEĞİN SPOR,BİLGİ YARIŞMASI,EĞİTİM MÜCADELESİ,SİNEMA,TİYATRO,BECERİ İÇERİKLİ YARIŞMALAR BU ALANLARDA YAPILAN HER TÜRLÜ DAYANIŞMA GENÇLER ARASINDA BİRLİK VE BERABERLİK BAĞLILIĞI VE GELİŞİMİ BAŞLATACAKTIR.BU ARADA BUNUDA YAZMADAN GEÇEMİYECEM BEN DERİMKİ GEÇLİK KOLLARI DİYE BİR BİRLİK BERABERLİK İÇİNDE OLURSAK İLÇE KAYMAKAMLIĞIYLA HAFTADA BİR GİDİP GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİMİZİ BELİRTİRSEK ÇOK AMA ÇOK BAŞARILI OLUR NE DERSİNİZ.EVET GELİN HEP BERABER BEŞİRİ İÇİN EL EL VERELİM DAHA MÜREFEH BİR BEŞİRİ GENÇLİĞİ OLALIM.BEKLİYORUM. SAYGILARIMLA /////////////////////////////////////////// Kazanmak Haketmek Başarmak ! Peki Ne Yaptık ? Yaşamın içinde varolduğumuz sürece, devamlı bir koşuşturma içinde hiç durmaksızın yıllarca çalışıp didiniriz. Hayatın bütün zorluklarına karşı dimdik ayakta durabilmek, en iyiye, en güzele sahip olabilmek adına bir çırpınıştır bu. Mutlu olmak ,başarmak, kazanmak ve haketmek isteriz; bunun içindir bütün çabalarımız. Peki, şöyle bir durup geride yaşadıklarımıza baktığımızda, bugün gerçekten de hak ettiğimiz konumda mıyız? Hatalarımıza, yanlışlarımıza ve keşke lerimize bakıp çok daha iyisi de olabilirdi diye düşündüğümüz oldu mu? Acaba; kazandıklarımız kaybettiklerimizi bize unutturmuş muydu ya da kaybettiklerimiz kazandıklarımızın yanı sıra hayatımızı nasıl etkilemişti? Umutlar büyük, hayaller zordur. Ne kadarına kavuşmuş, ne kadarını gerçekleştirebilmiştik. Asıl önemlisi bugün, şimdi, şu anda gerçekten mutluluğu yakalayabildik mi? Mutlu muyuz? Ya değilsek..! O zaman yanlışı nerde yaptık, hiç sorduk mu kendimize Biz insanlar bunca koşuşturmanın, çalışmanın, bunca uğraşının ardından, harcamış olduğumuz emeğimizin mükafatını hakettim dediğimiz anda, arzu ettiğimiz şeylerin zamanında sahibi olarak alabildik mi? Hiç düşündük mü; gerçekten ne istemiştik? İstediğimizi elde etmek için ne yapmış ya da yaptıklarımız yeterli gelmiş miydi? Neydi yaşamın içinde varolmaktaki amacımız, belirlemiş miydik? Gideceğimiz yere ulaşmak için bir yol çizmiş ve her ne olursa olsun o yolda ilerlemeyi ilke edinmiş miydik? Yoksa maymun iştahlıydık, birden fazla yol çizdikte, ondan ona geçeceğiz derken hedefi mi konduramadık? Bu değilse bile, zor olandan kurtulmak adına karşımıza çıkan ve belki de vazgeçmenin en kolay yolu olan küçük ya da büyük engellerin ardına sığınmak işimize mi gelmişti? Biz kendimizi bilip, kendimizin farkında olduk mu? Kimdik, neydik, neler yapabilirdik, sınırlarımız, ölçülerimiz var mıydı? Hangi konularda yetenekliydik, ortaya çıkarmak, geliştirmek için emek harcadık mı? Yoksa korktuk mu bütün enerjimizin tükenip, gücümüzün yok olmasından? Hiç yapabilirim / yaparım, başarabilirim / başarırım diyerek kendimizden emin olduk mu? Ya da kendimizden emin olduk da acaba larda, mıyım / miyim lerde mi sıkıştı kaldı cesaretimiz; güvenemedik kendimize yola çıkmak için? Peki, hayatımız boyunca elimden gelenin en iyisini yaptım ve çok mutluyum diyebildik mi? Yoksa elimizden gelenin en iyisini yapıyorduk da mutlu olmayı mı beceremiyorduk? Bir yerlerde yanlış olmalıydı mutlaka ama neydi, görebildik mi? Mutlu olan insanları gördükçe nerde hata yaptık diye düşünüp, eksik olanı tamamlamaya çalıştık mı? Bugün için bile geçmişimizden ders alabilmeyi bildik mi? Yoksa umursamadık bile, bir kalemde sildik mi? Hep gülün dikeninden yakındık, dikenin gülü olduğuna şükrettik mi? Hayatın anlamını bildik mi? Sevmekten, sevilmekten, dokunmaktan, hissetmekten, duygularımızı karşılık görsün görmesin ifade etmekten çekindik, korktuk mu? Gençliğimizin farkında olamadan, anlayamadan akıp gitmesinden, dolayısıyla yaşlanmaktan, doyasıya yaşayamadan ölmekten ve bir gün unutulup gitmekten korkup, korkularımızın esiri mi olduk? Peki, korkularımızı yenebildik mi? Kendimize saygı duyduk mu, başkalarından görmek istediğimiz kadar? Pişman olmayı, özür dilemeyi affetmeyi, bağışlamayı bildik mi? Sabırlı olmayı ve beklemeyi öğrenmiş miydik? Anlatılanı işimize geldiği gibi mi anlamıştık? Peki, yanıldık mı? Yanıldığımızı anladık mı? Evet, hepimizde kazanmak, her şeyden önce mutlu olmak isteriz. Çoğu zamanda mutlu olan insanların zaten doğuştan şanslı olduklarını düşünür, isyan ederiz. Bu da mutsuzluğumuzun, başarısızlığımızın nedenlerini kendimizde aramak yerine, şans işte diyerek, altına sığınmanın en kolay yolu olsa gerek.(Hani çaba, hani çalışmak, nerde emek, nerde güven, saygı, sevgi, nerde inanç?) O zaman unutalım gitsin bütün bunları. Madem ki şans işte diyeceğiz boşverelim, her şeyi bir yana bırakalım ve öylesine yaşamaya bakalım. Amaçsız,Hedefsiz,Farklılığımızın farkında olmadan, yolsuz yordamsız Öylesine ,Peki ,bu ne kadar doğrudur; hem kazanmak, hem başarmak, hem de mutlu olmak adına. Hiç düşündük mü? Hiçbir şey için geç kalmış değiliz bence. Bugünün mümkün olmayanları için çalışalım çabalayalım ki; yarınlarımızın mucizeleri olsun. Unutmayalım ; Geç kalmış olmak, ulaşamamak değildir asla Bakın ne kadar güzel söylemiş bu sözleri yazan; HAYAT İÇİNDE ACIDA OLSA YAŞAMAKTIR..! YARINLARA UMUTLAR ÇOK. NE ŞÜPHE DUY,NE DE KORK. ÖYLE TESLİM OLMAK YOK.
 
  Bugün 7 ziyaretçi (9 klik) kişi burdaydı! Risale-i Nur Sitesi Şiirlerimi okumak için tıklayın.
 
 
Copyright © 2008En iyi görüntü için 1024x768 çözünürlük ve IE 5+ gerekir. Tüm Hakları Saklıdır ve www.88-89.tr.gg/Sitesine Aittir... Design Copy:By.M.S.APARI/ KOBİNLİ MEMO(http://site.mynet.com/babacanlar72)-(besirilisesimezunlari.tr.cx)bu adreste ortak tasarımlı sitelerimiz ve eklentilerimizdir.