GÜZEL GÖREN GÜZEL DÜŞÜNÜR,GÜZEL DÜŞÜNEN HAYATINDAN LEZZET ALIR. MySpace Graphics
MySpace Graphics

   
  BEŞİRİ LİSESİ MEZUNLARI
  Kene Isırmalarına Dikkat
 
KENEYE DAİR BİLİNMESİ GEREKENLER… Keneler tropik ve subtropik iklim özelliklerine sahip bölgelerde yaygın olarak yaşayan zorunlu kan emici dış parazitik canlılardır. Yaşamak için kan emerek beslenmek zorundadırlar. Kan emmek için canlı seçimi yapmaksızın birçok yabani hayvanın yanı sıra evcil hayvanlarla da beslenirler. Dünyada kenenin tanımlanmış 888 türü vardır. Memeli hayvanlardan, sürüngenlerden, kanatlı hayvanlardan (tavuk, kuş türleri) ve ya insanlardan kan emebilirler. Keneler, gelişim evreleri ve yapısal özelliklerine bağlı olarak Yumuşak Keneler (Mesken keneleri, 186 tür)ve Sert Keneler (Mera Keneleri, 702 tür) olmak üzere iki ana gruba ayrılmışlardır. Yumuşak keneler; vücutları yumuşak derimsi bir yapı ile kaplıdır. Üzerlerinde kitini bir yapı yoktur ve genellikle hayvan barınaklarında bulunan yarık ve çatlaklarda gizlenirler. Bu nedenle yumuşak (mesken) keneleri olarak adlandırılırlar. Yumuşak keneler her yumurtlama öncesinde genellikle geceleri beslenirler ve birçok kere kan emip sonrasında 200 ile 500 arası yumurta çıkarırlar. Beslenmeden yıllarca canlılıklarını koruyarak konak bekleme özelliğine sahiptirler. Kan emmek için özellikle kanatlıları tercih ederler. Sert Keneler; genellikle mera ve otlaklarda daha yaygın olarak bulunurlar bu nedenle mera keneleri, sakurga, yavsı, kerni ve kurubudak olarak ta adlandırılmaktadırlar. Ancak hayvan barınaklarına da yerleşebilmektedirler. Keneler, yumurta, larva, nimf ve ergin olmak üzere 4 hayat evresine sahiptirler. Gelişim evreleri süresince yararlandıkları konukçu sayısına göre 1, 2 ve 3 konukçulu keneler mevcuttur. Bir konukçulu keneler larva döneminden erginliğe kadar aynı konukçu üzerinde kalırlar. Doymuş dişiler konukçuyu terk eder ve yumurtladıktan sonra ölürler. Tek konukçulu keneler çevre şartlarına da bağlı olarak 2,5-8 ay arası değişen bir sürede hayat döngüsü gelişimlerini tamamlayabilmektedirler. Bir kene ağırlığının 100 katı kadar kan emebilmektedir. İki konukçulu keneler larva iken tutundukları konukçu üzerinde gömlek değiştirip, nymph haline geçerler. Doymuş nymphler konukçuyu terk edip gömlek değiştirirler ve ergin olarak yeni konukçuya tutunurlar. Konukçu üzerinde çiftleşen ergin dişiler hızla kan emip doymuş olarak toprağa döner ve uygun yerlere yumurtalarını bırakırlar. İki konukçulu keneler bir hayat döngülerini iki yıla kadar uzatabilmektedirler. Üç konukçulu keneler yumurtadan çıktıktan sonra her gelişim evresinde konukçu uzağında gömlek değiştirirler ve her gömlek değişimi sonrasında yeni bir konukçu bulurlar. Sert keneler, yumuşak kenelerden farklı olarak bir defada 3000-7000 yumurta bırakırlar ve ölürler. Kışı ise Nimf veya Ergin olarak taş altlarında, kemirgen yuvalarında, ağaç kabuğu altlarında, orman taban örtüsü altında, ot ve saman balyaları arasında kan emmeksizin geçirerek ilkbaharda tekrar aktif hale geçerler. Ayrıca, kan emdikleri canlılar arasında viral, riketsiyal, bakteriyel ve protozoan hastalık etkenlerini taşıma ve bulaştırma yolu ile birçok hastalığın çıkış ve yayılışında rol oynamaktadırlar. Keneler yaklaşık 800 hastalık etmeninin taşıyıcısıdır. Fakat bunlardan en tehlikelisi son yıllarda ülkemizde daha sıkça duyulmaya başlayan, bahar-yaz dönemlerinde artış gösteren Kırım Kongo hastalık etmenidir. İlk olarak 1944 yılında Kırım’da, sonra 1956 yılında Kongo’da tanımlanmış ve sonra aynı hastalık olduğu anlaşıldığından KIRIMKONGO adı verilmiştir. Kırım Kongo hastalığı insanda hafif gribal belirtiler ile ölüme varan dolaşım bozukluklarına kadar belirtiler gösterse de, bulaştığı yabani ve evcil hayvanlarda pek belirti göstermemektedir. Diğer taşıdıkları bazı önemli hastalık etmenlerini de Rusya Bahar-Yaz Humması, Kırım Hemorajik Humması, Omsk Hemorajik Humması, Kolarado Kene Humması, Kolarado Kene Humması, Dalgalı Humma, İran Dalgalı Humması, Lyme ve Veba olarak sayabiliriz. Kenelerin hastalık etmenlerini insanlara taşıması insanların kanını emmesiyle olur. Bunun dışında kene elle ezilirken veya çıkarılırken, hastalıklı hayvanla temas, hasta insanın vücut sıvısı (tükrük, idrar, kan, akıntı, irin vs) ile temas sonucu da hastalık bulaşabilmektedir. Virüs kene vücudunda kene ölünceye kadar canlılığını koruyabildiği gibi, kenenin yumurtası da geçerek canlılığını sürdürmektedir. Dünyada 40 dan fazla ülke bugün kene tehdidi ile karşı karşıyadır. Türkiye de bu ülkelerden biridir. Ülkemiz, iklim ve coğrafik yapısı birçok kene türünün üreme ve gelişmesi için çok uygun bir ortam oluşturmaktadır. Ülkemizde bugüne kadar görülen kene vakaları sonucu ülkemizde hastalık taşıyan kene türünün Hyalomma marginatum marginatum olduğu belirlenmiştir. Kene ısırma vakalarından yola çıkarak Türkiye’nin kene haritası çıkarılmaya çalışılmıştır.
Kene ısırılma vakalarına göre oluşturulmuş risk haritası Neden Bukadar Fazla Ürediler ve Salgın Hale Geçtiler ? * Küresel ısınmaya bağlı olarak kene popülasyonunda ciddi artışlar şekillenmiş olabilir. İklim değişiklikleri sonucu ısınan havalar, nemli ortamlarda kenelerin daha uzun süre canlı kalmalarına, daha hızlı gelişmelerine ve daha fazla yumurta koyarak üremelerine neden olabilmektedir. * Kene mücadelesinde gerileme ve direnç gelişimi olmuştur. Keneler ile mücadelenin kontrolsüz olarak yapılıyor olması, ilaçlamanın kontrolsüz yapılması kenede dayanıklılığı arttırmıştır. * Yabanı hayvanları populasyonundaki artışla birlikte kenenin konukçu sayısı artmış ve daha hızlı yayılışı gerçekleşmiştir. Özellikle yaban hayvan çeşitliliği ve sayısı bakımından zenginliğe sahip olan ilimizde kenenin yayılışı daha hızlı olmuştur. * Doğada doğal dengenin çeşitli nedenlerden dolayı bozulması sonucu Keneyi kontrol altına alan faktörlerin ortadan kalkması veya azalması. Kuş gribi sonrası bir çok kanatlı hayvanın ölmesi veya öldürülmesi. Keneler Nasıl Tanınır ve Nerelerde Bulunur? Keneler otlak, çalılık ve kırsal alanlarda yaşayan küçük oval şekilli, 6-8 bacaklı, uçamayan, sıçrayamayan mercimek büyüklüğünde kırmızmıntrak renkte küçük hayvanlardır. Keneler bir konukçudan diğerine hemen geçmezler. Önce toprağa inerler oradan ya doğrudan konukçuya tırmanırlar ya da kısa boylu ağaç ve çalılara tırmanarak oradan gecen canlıların üzerlerine kendilerini bırakırlar .Keneler konukçularının varlığını titreşimlerden, ısı ve kokusundan belirlemektedir.
Kene Isırmalarından Korunmak İçin Neler Yapmalıyız ? Kene sıcak mevsimlerde daha fazla üremekte özellikle Türkiye'de Mayıs ve Eylül aylarında çok fazla görüldüğünden bu dönemlerde kene tarafından ısırılma vakaları ve hastalık riski artmaktadır. 1. Öncelikle kişisel önlemler almak maksadıyla keneler ile bulaşık olan bölgelere girmekten kaçınılmalıdır. Keneler ile bulaşık bir bölgede bulunmanız halinde, yolun ortasından yürünülmeli ve bitkilere değmekten kaçınılmalıdır. Keneler her zaman yerde olmaz bazen küçük boylu ağaç ve çalılara tırmanarak alttan ve yanından gecen hareketli cisimlerin üzerine kendilerini bırakırlar. 2. Kene yayılışı olan alanlara giderken açık renkli giysiler giyilmeli. Böylelikle, üzerinize düşen veya tırmanan keneleri giysilerinizin üzerinde kolaylıkla fark edebilirsiniz. Paçalarınızı çoraplarınızın içine sokarak, kenelerin pantolon paçalarınızdan içeri girmesini önleyebilirsiniz. Ama bazı keneler ayakkabıların ve hatta çorapların içine girebilir. Ayak ve topuklarınızı kene varlığı yönünden kontrol etmeyi de unutmayınız. 3. Kenenin yayılış gösterdiği yerlere gidenler lastik çizme giymeli, pantolonlarının paçaları çorap içine almalıdır. Diz kısmınıza çift yönlü yapışkan bant bağlayarak aşağıdan yukarı tırmanmak isteyen kenelerin bu kısımlara yapışmasını da sağlamak mümkündür. 4. Eve girerken günlük Kene Kontrolü yapın. Kene ile bulaşık olabilecek bölgelerden döndükten sonra, tüm vücudunuzu olası kene varlığı yönünden kontrol ediniz. El veya boy aynası kullanarak, vücudunuzun her yerini gözden geçirin ve gördüğünüz keneleri panik yapmadan vücudunuzdan uzaklaştırın. 5. Kene varlığı yönünden, kendinizde ve çocuklarınızda, özellikle • Saç ve kıllı bölgelerin içi ve çevresi, • Koltuk altı , • Kulak içi ve çevresi, • Göbek deliğinin içi, • Dizlerin arkası ve baldır kısımları, • Bacak arası ve kasıklar, • Bel çevresi vücut bölgelerini kontrol edin: 6. Ev Hayvanlarınızı da Kene Varlığı Yönünden Kontrol Ediniz. Keneler, ev içerisine giysiler ve ev hayvanları yoluyla taşınabilir. Her ikisi de dikkatlice kontrol edilmeli ve kene bulunması halinde uzaklaştırılmalıdır. Giysiler dışardan gelindiğinde kontrolleri yapılıp makinede yıkanmalı. 7. Gerek insanları gerekse hayvanları kenelerden korumak için haşere kovucu ilaçlar (DEET; repellent) olarak bilinen böcek kaçıranlar dikkatli bir şekilde kullanılabilir (Bunlar sıvı, losyon, krem, katı yağ veya aerosol şeklinde hazırlanan maddeler olup, cilde sürülerek veya elbiselere emdirilerek uygulanabilmektedir). Bu ilaçların Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı olmasına dikkat edilmelidir. Unutulmaması gereken bir konuda bu maddelerin etkileme süreleri vardır. Etkisi kaybolduğunda keneler gelebilmektedir. 8. Haşere kovucular hayvanların baş veya bacaklarına da uygulanabilir; ayrıca bu maddelerin emdirildiği plâstik şeritler, hayvanların kulaklarına veya boynuzlarına takılabilir. 9. Kenelerin bulunduğu alanlara gidildiği zaman vücutta belli aralıklarla kene kontrolü yapılmalıdır. 10. Hayvanların kenelerden korunabilmesi için öncelikle hayvan barınaklarının düzenlenmesi, barınaklardaki yarık ve çatlakların kapatılması gerekmektedir. Ayrıca toprağa uygulanabilen ilaçlar ile barınaklar düzenli olarak ilaçlanmalıdır. Özellikle bahar aylarından başlayarak, kenelerin aktivasyon gösterdikleri dönemlerde hayvanlara sistemik ve uzun süre etkili akarisidler (organik ilaçlar) uygulanmalıdır. Veteriner hekimler yörede kene vakasının sıklıkla rastlandığı alanlarda evcil hayvanları kontrol etmeli ve keneli hayvanları kenelerinden temizlenmelidir. 11. Keneler, yumurtlama, gömlek değiştirme ve konukçu arama zamanlarında toprakta ve yarıklarda-çatlaklarda bulunmaktadır. Bundan dolayı yoğun hayvan yaşamının olduğu mera ve otlakların kontrol altında tutulması gereklidir. Bu alanlarda çevreye ve ortamdaki diğer canlılara zarar vermeyecek ilaçlar olarak bilinen organik ve biyolojik ilaçlar kullanılarak mücadele yapılması uygun olacaktır. İlaçlamalarda öncelik hayvanların yoğun olarak kullandığı dinlenme ve sulama alanları, gübre birikim bölgeleri, ağıl ve ahırlara verilmelidir. Bir kere ilaçlamanın yetersiz olduğu düşünülerek iklim şartlarına göre 3-4 hafta aralar ile kene aktivasyon süresince ilaçlamalara devam edilmelidir. Son yıllarda, kene popülâsyonunun kontrolünde biyolojik yöntemlerin kullanılmasına ilişkin çalışmalar da yürütülmektedir. Ancak bunun olumlu sonuçlanması için zamana ihtiyaç vardır. Oysa bu duyarlı konuda zaman çok önemlidir. *** Toplumsal kene mücadelesinde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın İl ve ilçe teşkilâtları, İl ve ilçe sağlık müdürlükleri ve yerel yönetim çalışanlarından oluşan bir komisyon kurularak acilen mücadelenin yapılacağı alanlar ve mücadele yöntemleri belirlenmeli ve uygulamaya sokulmalıdır En çok kene ısırması ile karşı karşıya kalanlar ? Tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar, özellikle köy, mezra ve yayla gibi yerleşim yerlerinde kalanlar, çobanlar, çiftçiler, köylüler, Veteriner hekimler Kasaplar, Mezbaha çalışanları Orman Mühendisleri, Ziraat Mühendisleri ve teknik çalışanları, Doğa araştırıcıları ve Araştırma yapan Bilim adamları Avcılar Kamp ve piknik yapanlar, askerler ve korunmasız olarak Evcil yada vahşi hayvanların gezindiği alanlarda gezinenler risk altındadır. Kene Isırığında Neler Yapılmalıdır? Kene insandan kan emmek amacıyla öncelikle kendine uygun bir yer belirler ve ağız parçalarını deri içine sokarak kan emmeye başlar. Kenenin bu durumuna bizler ısırma adı veriyoruz. Bu andan sonra gömlek değiştirene kadar sizden ayrılmaz. Kenelerin, deriye tutunmalarından sonra, kısa bir süre içerisinde vücuttan uzaklaştırılmaları, kene yoluyla bulaşabilecek hastalıkların bulaşması olasılığını azaltır. Hayvanlardan ve insanlardan keneleri güvenli bir şekilde uzaklaştırabilmek için aşağıda sıralanan önerileri yerine getirilebilir. * Isırıp yerini sabitleyen keneler kesinlikle öldürülmeden, ezilip patlatılmadan ve kenenin ağız kısmı koparılmadan, bir pensle doğrudan düz olarak, döndürmeden yavaşça çekilip alınmalıdır. Isırılan yer bol sabunlu suyla yıkanıp, alkolle temizlenmelidir. Çıkarma işlemi esnasında kenenin ağız parçasının kopma ihtimali de vardır. Bu durumda panik yapmayınız. Kopan ağız parçasını da vücuttan çıkarınız veya sağlık birimine vardığınızda çıkarttırınız.
* Çıplak elle keneye temas etmeyiniz, eğer elle tutulacaksa eldiven giyiniz veya naylon bir poşet yardımı ile keneleri toplayınız. * Vücuttaki kenelerin üzerine herhangi bir kimyasal madde (alkol, klonya, gazyağı v.b) dökülmemeli, sigara veya ateş kullanarak keneler uzaklaştırılmamalıdır. Çünkü bu maddeler kenenin kusmasına sebebiyet vereceğinden hastalık bulaştırma riskini artırmaktadır. * Kızarıklık ve ateş gibi hastalık bulguları yönünden temkinli olunmalıdır. Böyle bulgular gözlenmesi halinde en yakın sağlık birimine başvurunuz. Çıkarttığınız keneyi de beraberinizde bir kavanoza koyarak götürüp tahlil için görevlilere teslim ediniz. Ülkemizde kene ısırmaları sonucu şehirde yaşayanlar panik havası içinde kırsal kesimdekiler ise umursamaz durumdadırlar. Bu iki yaklaşımda yanlıştır. Doğada yaşayan her kene hastalık etmenini taşımadığı düşünülmeli ama tedbiri de elden bırakmamalıdır. KENE ISIRMALARI HALİNDE “BU BÖLGENİN KENELERİ HASTALIK TAŞIMAZ BANA BİRŞEY OLMAZ” DEMEDEN VE PANİK YAPMADAN EN YAKIN SAĞLIK BİRİMİNE BAŞVURULMALIDIR.
 
  Bugün 2 ziyaretçi (6 klik) kişi burdaydı! Risale-i Nur Sitesi Şiirlerimi okumak için tıklayın.
 
 
Copyright © 2008En iyi görüntü için 1024x768 çözünürlük ve IE 5+ gerekir. Tüm Hakları Saklıdır ve www.88-89.tr.gg/Sitesine Aittir... Design Copy:By.M.S.APARI/ KOBİNLİ MEMO(http://site.mynet.com/babacanlar72)-(besirilisesimezunlari.tr.cx)bu adreste ortak tasarımlı sitelerimiz ve eklentilerimizdir.